Bu araştırma programında, “Dış Yardımlar” genel çerçevesi etrafında Türkiye’nin RKY, insani ve acil durum yardımları ile teknik işbirliği politika ve uygulamalarını değerlendirmek, bu konularda analizler sunmak ve yeni politika önerilerinde bulunabilmek adına çeşitli çalışmalar yürütülmektedir.
İkinci Dünya Savaşı sonrası, savaşın yıkıma uğrattığı ekonomilerin desteklenmesi için devletlere ve finans sorunlarına küresel çözümler bulma hedefiyle oluşturulan uluslararası finansal kuruluşlara aktarımlar yapılması kalkınma yardımlarını dünya siyasetine dahil etmiştir. Kalkınmaya yönelik yardımlar, yalnızca uluslararası sistemin getirdiği koşulların değil; diplomatik bağlar kurma ve güçlendirme, istikrar ve güvenliğe katkı ve ekonomik menfaatler gibi ulusal siyasetin hedefleri için de bir uygulama aracı olarak devletlerin repertuvarına girmiştir. 1961 yılında OECD tarafından bugün otuz bir üyesi bulunan, Kalkınma Yardımları Komitesinin (Development Assistance Committee-DAC) kurulması bu alanda bir dönüm noktası teşkil etmiştir. Resmi Kalkınma Yardımları (RKY) OECD DAC tarafından izlenip raporlanmaya başlamış ve yardımların kendine özgü ilke ve tedbirleri ortaya çıkmıştır. Örneğin, ülkelerin Gayrı Safî Milli Hasılalarının yüzde 0,7’si oranında yardım yapmaları ve buna göre “en cömert” ülkelerin listelenmesi bu alanda önemli bir ajanda oluşturmuştur.
Türkiye de Küresel İnsani Yardımlar Raporu’nda yer verildiği üzere 2017, 2018 ve 2019 yıllarında en cömert ülke olmuştur. Ne var ki dış yardım Türkiye için yeni bir saha değildir. Cumhuriyetin ilk yıllarında ikili antlaşmalarla müttefiklerine destekler sunmuş; 1985’te Sahra altı Afrika’ya yönelttiği insani yardımlarla küresel dış yardım sahnesinde yer almış; 1992’de bağımsızlığını yeni kazanan Türk Cumhuriyetlerini desteklemek üzere resmi yardım ajansı –bugünkü kısa ismiyle – TİKA’yı kurmuş ve özellikle yirmi birinci yüzyıl itibariyle izlemeye başladığı aktif dış politika anlayışının önemli bir parçası olan insani diplomasi bağlamında etkili bir enstrüman olarak dış yardımları kullanmıştır. Son yıllarda yakın coğrafyasındaki krizler nedeniyle de acil durum yardımları ve insani yardımlarında ciddi bir artış kaydeden Türkiye “yükselen donör” olarak dikkat çekmektedir.
Afrika Vakfı olarak Afrika ile gelişen ilişkilerimizde etkin olan insani diplomasi ve kalkınma işbirliği politikalarını ve resmi kuruluşlarımız ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının bu alandaki öne çıkan faaliyetlerini dikkatle izlemekteyiz. Bu çerçevede “Dış Yardımlar” genel çerçevesi etrafında Türkiye’nin RKY, insani ve acil durum yardımları ile teknik işbirliği politika ve uygulamalarını değerlendirmek, bu konularda analizler sunmak ve yeni politika önerilerinde bulunabilmek adına çeşitli çalışmalar yürütülmektedir.
Afrika Vakfı 2015 yılında Afrika üzerine eğitim ve araştırmalar yapan Ankara merkezli bir sivil toplum örgütü olarak faaliyetlerine başladı.
Ortadoğu Vakfı, Ortadoğu ile ilgili sosyal, ekonomik, kültürel, siyasi ve diğer alanlarda faaliyetler yürütmek ve çalışmaları desteklemek amacı ile 2015 yılında Ankara’da kurulmuştur.
